Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde resmi kayıtlara göre 22 Ocak 1993’te doğmuş görünen Sezai Karakoç aslında annesinin deyimiyle “Gulan ayında bir günde” doğmuştur. Gulan mayısın eski adıdır, gülün açıldığı ay anlamına gelmektedir.
Diğer birçok yazar-şair gibi bürokrat aileden değildi. Annesi Emine Hanım, Babası Yasin Beydir. Yasin Bey orta halli tüccardı, 1. Dünya Savaşında Ruslara esir düşmüştü. Dedesi Hüseyin Bey ise Plevne Savaşına katılmış, Gazi Osman paşanın takdirini kazanmıştır.
Çocukluk dönemi
Çocukluk yıllarını Ergani, Maden gibi ilçelerde geçirdi. İlkokulu Ergani’de İnkılap İlkokulunda 1938-1944 seneleri arasında okudu. Zeki, çalışkan öğrenciydi özellikle edebiyat, matematik derslerinde çok başarılıydı. Okulun parmakla gösterilen öğrencilerinden biriydi.
Küçük yaşlarda başlayan okuma sevgisi onu arkadaşlarıyla oyun oynamaktan mahrum bırakmaktaydı. Yalnızlığı çocukluk günlerinden başlamıştı. Çocukluğuyla birlikte Ergani hayatında mühim yer tutar.
Parasız Yatılı Dönemi
İlkokulu bitirdikten sonra maddi imkânsızlıklar nedeniyle girdiği Devlet Parasız Yatılı İmtihanlarını kazanarak 1944’te Maraş Ortaokulu’nda okumaya başlar. Maraş yılları yalnız geçer.
1947 yılına gelindiğinde ise Gaziantep Lisesine yatılı olarak girdi. Lisede geçen zaman boyunca okuma serüvenini sürdürdü. Harp yıllarının getirdiği sıkıntılar, ailesinden ölen kardeşlerinin arasına küçük ağabeyininde eklenmesi ona “sürekli hüzün” halinin ruhuna yerleşmesine neden oldu.
Lisede kendini denemek amacıyla Büyük Doğu Dergisine Mehmet Leventoğlu imzasıyla Sabır şiirini gönderir. Şiiri 300 şiir arasında birinci seçilerek dergide yayınlanır. O gün şiirini seçip yayınlayan sanata, hayata bakış açısını etkileyen Necip fazıl ile kısa sürede tanışacaklardır.
Üniversite Dönemi
Felsefe veya İlahiyat okumak isterken bu alanlarda burs olmadığından 1950 senesinde Ankara’da ki Siyasal Bilgiler Fakültesinin sınavlarına girer, sınavı kazanarak burslu olarak okumaya hak kazanır. En önemli şiirlerinden Mona Roza (1952) şiirini 19 yaşında burada yazar.
Mülkiye’de ki en iyi arkadaşlarından biri de Cemal Süreya’dır ikisi Mülkiye’nin o canlı havasına yabancıdırlar ikisi de Anadolu çocuğudurlar. Ülkemizdeki değerli şairlerden Cemal Süreya Sezai Karakoç’u şöyle tanımlar:
“Bulgucu adam belki de ülkemizdeki tek bulgucu. Sıkışmış sıkıştırılmış deha. Öyle bir Müslüman ki Marx’ da bilir, Nietzsche’de bilir, Rimbaud’da bilir Salvador Dali’de sever, Nazım’da okur”
Memuriyet Yılları
1955’te Fakültenin Maliye bölümünden mezun olduktan sonra memurluklarda çalıştı. Görevi icabı Anadolu’yu gezdi çok sayıda il, ilçede bulundu 1960-1961 arası askerliğini tamamladı. Memuriyetten defalarca istifa edip tekrar döndü 1973’ten sonra hiçbir resmi görevde yer almadı.
Annesinin Vefatı
1957’de çok sevdiği henüz 52 yaşındaki annesini kaybetmek Sezai Karakoç’la ailesi için büyük yıkım olur. Üzüntüsüyle beraber “Yoktur Gölgesi Türkiye’de” şiirini yazar.
Dergicilik yılları
Memuriyet görevine devam ederken diğer yandan da Büyük Doğu dergisinin Sanat Edebiyat sütununu yöneten Sezai Karakoç Hisar, Akpınar, Dernek, Düşünen Adam gibi birçok dergide şiirlerin yanı sıra yazılar yayımlamış.
Sezai Karakoç’un çıkardığı Diriliş Dergisi Nisan 1960 yılında Ankara’da yayın hayatına başlamış ardından İstanbul’da çıkmaya devam etmiştir. Toplamda 396 sayı yayımlanan düşünce, edebiyat, siyaset dergisi olan Diriliş Dergisi aralıklarla 7 yayın dönemi boyunca yayımlanmıştır.
Sezai Karakoç Hangi Türde Yazdı?
Başlangıçta ikinci yeni akımının kurucusu olarak karşımıza çıkmaktadır. İkinci yeni şairlerinden Ece Ayhan şöyle demiştir: “İkinci yeni denilen şey başlangıçta ilk anlamıyla Sezai Karakoç ve Cemal Süreyya’dır.” Demiştir.
Zamanla kendi şiirine yönelen şair, yeni biçim araştırmalarına, değişik imgelerle kendine özgü, mistik, İslami içeriğe yer veren eserleriyle Türk şiirinin önemli şairleri arasına girdi.
Sezai Karakoç kitapları -eserleri
Şiir:
Körfez (1959)
Şahdamar (1962)
Hızırla Kırk Saat (1967)
Sesler (1968)
Taha’nın Kitabı (1968)
Kıyamet Aşısı (1968)
Gül Muştusu (1969)
Zamana Adanmış Sözler (1970)
Şiirler (1975)
Ayinler (1977)
Leyla ile Mecnun (1981)
Ateş Dansı (1987)
Alınyazısı Saati (1989)
Deneme-inceleme:
Yunus Emre (1965)
Yazılar (1967)
İslamın Dirilişi (1967)
İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü (1967)
Mehmet Akif (1968)
Mağara ve Işık (1969)
Edebiyat Yazıları 1 (1982)
Edebiyat Yazıları 2 (1986)
Kitap:
Diriliş neslinin amentüsü
Yitik cennet
İnsanlığın dirilişi
Diriliş Muştusu
Makamda
Çağ ve İlham
Varolma Savaşı
Aldığı ödüller
- Milli Türk Talebe Birliğinden 1968’de Milli Hizmet Madalyası
- Sürgündeki Macar Yazarları birliğinden 1970 Gümüş Madalya Ödülü
- Türkiye Yazarlar Birliğinden 1982’de Hikâye Ödülü
- 1988 Türkiye Yazarlar Birliğinin Üstün Hizmet Ödülü
- 1991 Dünya Sanat ve Kültür Akademisi Ödülü
Mona Roza şiiri Kime Yazdı?
19 yaşında Mülkiye’de talebeyken Muazzez Akkaya isimli kadına âşık olur. Ancak ona olan duygularını kendisine söyleyemez duygularını Mona Roza şiirine nakşeder. Yani Mona Roza kimdir diye soracak olursanız o isim Muazzez Akkaya’dır.
Ey Sevgili (Sürgün şiiri)
Sezai Karakoç Sürgün şiiri için “ben onu naat diye yazmadım” dese bile birçok insan şiirin naat olduğunu düşünüyor. Şiiri okumak istiyorsanız Tıklayınız
Sezai Karakoç hiç evlendi mi?
Hiç evlenmedi. Ömrü boyunca yalnız yaşamış kimseyle evlenmemiştir.
Sezai Karakoç Türk mü?
Diyarbakır’ın ilçesi olan Ergani’de doğan şair Kürt aileye mensuptur.
Sezai Karakoç nerede vefa etti?
Ömrünün önemli kısmını İstanbul’da geçiren şair İstanbul’da vefat etti.
Ayrıca Türk Şiirinin önemli isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek’in hayatını merak ediyorsanız tıklayın.
Sezai Karakoç’un hayatı, eserleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek istiyorsanız Bekir Develi Youtube kanalında yayınlanan Kalanlar – 3. Bölüm – (Sezai Karakoç) adlı belgeseli izleyebilirsiniz