Mehmet Akif Ersoy (20 Aralık 1873 – 27 Aralık 1936), Türk şair, veteriner, öğretmen ve siyasetçidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin milli marşı olan İstiklal Marşı’nın yazarıdır. “Müstakil Şair” ve “Milli Şair” unvanlarıyla anılmaktadır.
HAYATI
Mehmet Akif Ersoy, Aralık 1873’te İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Karagümrük ilçesinin Sarguzer semtinde doğdu. Annesi Özbek bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım, babası ise Arnavut asıllı Fatih Camii Medresesi öğretmenlerinden İpekli Tahir Efendi’dir. Ayrıca Nuriye adında küçük bir kız kardeşi vardır.
İlköğrenimine Fatih’teki Emir Buhari Mahalle Okulu’nda başladı. Üç yıl sonra ilkokul bölümüne geçerek babasından Arapça öğrenmeye başladı. Orta öğrenimine 1882 yılında Fatih Merkez Ortaokulunda başladı. Bu arada Fatih Camii’nde Farsça dersleri aldı.
Ortaokulu bitirdikten sonra 1885 yılında dönemin en popüler okullarından Mülkiye İdadisi’ne girdi. 1888 yılında lisedeyken babasını kaybetti, evi yandı, ailesi yoksulluğa düştü. Bir an önce iş bulup yatılı okulda okumak isteyen Mehmet Akif, devlet lisesini bıraktı. Yeni kurulan ilk özel veteriner okulu olan Ziraat ve Veteriner Fakültesi’ne kaydoldu.
Akif’in bilime olan pozitif sevgisinin en büyük etkisi, dört yıllık veteriner okulundaki bakteriyoloji öğretmeni Rıfat Hüsamettin Paşa’nın etkisiydi.1893 yılında okulun veterinerlik bölümünden üstün başarıyla mezun oldu. Okulunun son iki yılında şiire olan ilgisi daha da arttı.
Gençlik ve Memurluk Yılları
Mezun olduktan hemen sonra Tarım Bakanlığı’nda memur olarak çalışmaya başladı. 1893-1913 yıllarında devlet memurluğuna devam eden Mehmet Akifand, bakanlıktaki ilk görevine veteriner müfettiş yardımcısı olarak başladı.1898’de Tophane-i Âmire’nin saymanı Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet Hanım ile evlendi; Bu evlilikten Cemile, Feride, Suadi, Emin, Tahir adında çocukları dünyaya geldi.
Mehmet Akif edebiyata olan ilgisini şiir yazarak, edebiyat öğretmenliği yaparak sürdürdü. Şiirleri ve yazıları Resimli Gazete ve Servet-i Fünûn’da yayımlandı. İstanbul’da bulunduğu süre içerisinde bakanlık görevlerinin yanı sıra Halkalı Ziraat ve Veteriner Mektebi’ne (1906), ardından da Ziraat Yüksek Okulu’na (1907) doçent (kitabet memuru) olarak atandı.
İstiklâl Savaşı’na Katılışı
24 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışının ertesi günü Ankara’ya geldi. Şair, hatip, seyyah, gazeteci, siyasetçi olarak milli mücadeleye katıldı. Ankara’ya geldikten bir süre sonra ailesini de yanında getirdi. Mustafa Kemal Paşa, Ankara’ya vardığında, Konya Vali Vekili’ne bir telgraf çekerek Akif’in Burdur mebusu seçilmesini ve 1920-1922’de ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne milletvekili olarak katılmasını istedi.
Meclis belgelerinde kendisi “Burdur Milletvekili ve İslam şairi” olarak anılıyor. 1921 yılında Ankara’daki Taceddin Dergâhı’na yerleşen Mehmet Akif, Burdur Milletvekili olarak meclisteki görevine devam etti. Yaşadığı ev olan Taceddin Dergâhı, Mehmet Akif Ersoy Müzesi olarak ziyarete açıktır
İstiklâl Marşı’nı Yazması
Aynı zamanda arkadaşı Hasan Basri Bey, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Beyin isteği üzerine onu ulusal marş yarışmasına katılmaya ikna etti. Başlangıçta 500 liralık ödül nedeniyle bu yarışmaya katılmayı reddetti ancak o güne kadar gönderilen şiirlerin hiçbiri yeterli görülmemişti. Mehmet Akif yarışmaya katılmayı kabul etmesi üzerine bazı şairler şiirlerini yarışmadan çekmişti.
Şairin askere ithaf ettiği İstiklal Marşı, 17 Şubat’ta Müstakim ve Hâkimiyet Milliye’de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey’in 12 Mart 1921 Cumartesi günü Meclis’te okuyup ayakta dinlemesi üzerine milli marş olarak kabul edildi. Akif, ödül olarak verilen 500 lirayı, kadınlara ve çocuklara iş yapmayı ve cephede kıyafet dikmeyi öğreten Dar’ül Mesai Vakfı’na bağışladı.
Edebî Hayatı
Mehmet Akif, veterinerlik öğrencisiyken şiir yazmaya başladı. Yayımlanan ilk şiiri Kur’an’a Hitap’tır. 1908’den itibaren Aruz ölçüsünü kullanarak manzum hikâyeler yazmaya başladı.
Hikâyelerinde insanların dertlerini anlatırdı. Balkan savaş yıllarını anlatan destanlar yazmaya başladı. İlk büyük destan şiiri “Çanakkale Şehitlerine”dir. İkinci büyük destanı ise Bursa’nın işgalini anlatan “Bülbül” adlı şiiridir. Üçüncü olarak da İstiklal Marşı’nı yazarak ve Kurtuluş Savaşı’nı anlattı.
“Sanat, sanat içindir.” Bu görüşe karşı çıkan Mehmet Akif, dini yönü öne çıkaran bir edebî üslup benimsemiştir. Milli edebiyatın yazı dili olarak kullanılması akımına karşı çıktı ve edebiyatın batılılaşması konusunda Tevfik Fikret ile görüş ayrılığına düştü.
2018 yılında İstanbul Beykoz’da Mehmet Akif Ersoy Şiir Müzesi kuruldu. Mehmet Âkif Ersoy’un İstanbul’da yaşadığı ev, İstiklal Marşı’nın kabulünün 100’üncü yılı olan 2021 yılında Mehmet Âkif Ersoy Anı Evi olarak ziyarete açıldı.
Eserleri
Şair Safahat adı altında toplanan şiirler sekiz kitaptan oluşmaktadır. Şair, İstiklal Marşını Safahat’a koymamıştır. Sebebini ise şöyle açıklıyor: “Çünkü onu halkımın gönlüne gömdüm.”
- Safahat (1911) – Kırk dört şiiri vardır. Siyasi olaylardan, mistik duygulardan ve dünyevi görevlerden bahsediliyor.
- Süleymaniye Kürsüsünde (1912) – Süleymaniye Camii’ni ziyaret eden iki kişiyle yapılan röportajla başlayan program, seyyah Abdurreşit İbrahimand’ın kürsüde konuşturulduğu uzun bir bölümle devam ediyor.
- Hakkın Sesleri (1913) – Topluma İslami mesajı yaymaya on manzumedir.
- Fatih Kürsüsünde (1914) – Fatih Camii’ne giden iki kişinin konuşmaları ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder.
- Hatıralar (1917) – Âkif’in gezdiği yerlerdeki izlenimleri, toplumsal felaketler karşısında Allah’a yakarışını içerir.
- Asım (1924) – Hocazade ile Köse İmam arasında geçen konuşmalar şeklinde olan tek parça eserdir.
- Gölgeler (1933) – 41 adet manzumeyi içerir. Hepsi yazıldıkları dönemin izlerini taşır.
- Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – Yedi safahatını bir araya getirir.
Türkiye’de her yıl 12 Mart’ta istiklal yürüyüşünün kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günü resmi olarak kutlanmaktadır. İstiklal Marşı kabulü törenlerle kutlanırken, Mehmet Akif Ersoy anılır.
VEFATI
Mehmet Akif Ersoy, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olmasının yanı sıra, milli mücadelenin simge isimlerinden biridir. 27 Aralık 1936’da İstanbul’da hayata gözlerini yummuştur.
Yaşamı boyunca milli, manevi değerlere büyük önem veren Mehmet Akif, hayatının son dönemlerinde maddi sıkıntılar yaşamış, sağlık sorunlarıyla mücadele etmiştir. Eserlerindeki vatanseverlik ve insanlık sevgisi, yaşamının her aşamasında kendini göstermiştir.
Vefatından sonra Türkiye’de, onun milli mücadeledeki, edebiyattaki değeri daha da anlaşılmış, anılmıştır. Eserleri özellikle “İstiklal Marşı,” Türk milletinin milli kimliğinde önemli bir yer edinmiş, onun anısını sonsuza dek yaşatmıştır. Kabri, Edirnekapı Şehitliği’nde bulunmaktadır, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
Ahmed Arif Kimdir? merak ediyorsanız tıklayın
Kim Kimdir? Kanalının “Mehmet Akif Ersoy Kimdir?” adlı videosunu izlemek için tıklayın