“Fuzuli Kimdir, Nasıl Öldü?” sorusunu yanıtını almak için Fuzuli’nin hayatına inmemiz gerekir. Daha çok Fuzuli takma adıyla tanınan Mahammad bin Süleyman, 16. yüzyıl şairi, yazarı, düşünürüydü. Ana dili Azerice, Arapça, Farsçadır. Azerbaycan edebiyatının divan geleneğine en büyük katkı yapanlardan biridir. Fuzuli aslında toplu şiirlerini (divanlarını) üç dilde yazmıştır. Ayrıca hem Osmanlı hem de Çağatay Türkçesi edebi geleneklerinin yanı sıra matematik ve astronomi bilgisiyle en büyük Osmanlı lirik şairlerinden biridir.
Fuzuli’nin Hayatı
“Fuzuli Kimdir, Nasıl Öldü” sorusunun en doğru yanıtını “Fuzuli’nin Hayatı”, “Fuzuli’nin Ölümü” başlıkları altında alacağız. Fuzuli’nin 1480 civarında, Akkoyunlu Türkmen egemenliği altındayken, bugünün Irak ülkesinde doğduğuna inanılıyor. Muhtemelen Kerbela’da veya Necef’te doğduğu düşünülmektedir. Fuzuli Azeriydi o zamanlar Orta Doğu, Anadolu, Kafkasya’ya dağılmış olan Türk Oğuz Bayat boyundan geliyordu. Fuzuli’nin ataları göçebe kökenli olmasına rağmen, aile uzun yıllardır kasabalara yerleşmişti.
Fuzuli’nin önce El Hillah şehrinde müftü olan babasından sonra Rahmetullah adlı hocadan iyi eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Anadili Azerice’ye ek olarak Farsça, Arapça dillerini bulunduğu dönemde öğrendi. Fuzuli, hayatının erken dönemlerinde şiirsel vaat gösterdi, yirmili yaşlarında; Osmanlı Padişahı II. Bayezid’i esrara, Safevi şahı I. İsmail’i şaraba benzettiği Beng ü Bâde adlı önemli mesneviyi besteledi.
Fuzuli Mahlası
Fuzuli’nin bulunduğu dönemdeki hayatı hakkında bilinen birkaç şeyden biri de mahlasına nasıl ulaştığıdır. Derlediği Farsça şiirlerinin önsözünde şöyle diyor: “Şiir yazmaya yeni başladığım ilk günlerde, birkaç günde 1, belirli mahlasa gönül verirdim, belli süre sonra onu başka bir mahlasla değiştirirdim. Çünkü birisi aynı adı paylaştığı ortaya çıktı”. Neticede “küstah, uygunsuz, lüzumsuz” anlamına gelen Arapça Fuzuli kelimesinde karar kıldı çünkü “kullandığı unvanın başka hiç kimseye makbul olmayacağını biliyordu”. Adın aşağılayıcı anlamına rağmen, yine de, çifte anlam içerir. Türkçe’de tevriye denen şey. Osmanlı Divan şiiri Fuzuli’nin kendisinin açıkladığı gibi: “Bütün sanatlara, bilimlere hâkimdim. Bu anlamı da ifade eden 1 mahlas buldum, çünkü sözlükte Fuzuli fazlın çoğuludur.
Fuzuli Şikâyetnameyi Niçin Yazdı?
1534 yılında Osmanlı padişahı I. Süleyman, Fuzuli’nin yaşadığı Bağdat bölgesini Safevi Devletini fethetti. Fuzuli, Osmanlı himayesinde saray şairi olma fırsatını yakalamış; padişaha, maiyetine övgüler yağdıran kasideler bestelemiştir. Bunun sonucunda kendisine maaş bağlanmıştır. Ancak Osmanlı bürokrasisinin karmaşıklığı nedeniyle verilecek maaş hiçbir zaman gerçekleşmedi. Fuzuli, en tanınmış eserlerinden biri olan Şikâyetname mektubunda, bu tür bürokrasiye, ona eşlik eden yolsuzluğa karşı konuştu.
Selam verdim rüşvet değildi deyü vermediler.
Selamımı verdim ama rüşvet olmadığı için almadılar.
Şiirleri Osmanlılar arasında gelişip gelişmekle birlikte, maaşını kaybetmesi, Fuzuli’nin maddi açıdan hiçbir zaman güvende olmadığı anlamına geliyordu. Aslında hayatının büyük kısmı Bağdat’ın güneyindeki Necef şehrinde Ali’nin Türbesi’ni ziyaret ederek geçti.
Fuzuli’nin Ölümü
1556’da Kerbela da veba salgını sırasında ya vebadan ya da koleradan öldü.
Fuzuli’nin Çalışmaları
Fuzuli her zaman için her şeyden önce aşk şairi olarak anılmıştır. Aslında, onun hemfikir olduğu görünen nitelendirmeydi:
Menden Fuzûlî istemek eş’âr-ı medh ü zem
Men âşıkam hemîşe sözüm âşıkânedür
Fuzuli’den methiye ve yergi şiirleri isteme.
Ben bir aşığım ve sadece aşktan söz ediyorum
Bununla birlikte, Fuzuli’nin aşk mefhumu, Batılı romantik aşk fikrinden çok Fuzuli’nin kendisi Sufi tarikatına ait görünmese de Allah’ın özünün yansıması olarak aşka dair Sufi fikriyle daha fazla ortak noktaya sahiptir. Bunu 1 şiirinde şu dizelerinde görmek mümkündür:
‘Âşık imiş her ne var’âlem
‘İlm bir kîl ü kâl imiş ancak
Dünyada olan her şey aşktır
Ve bilgi dedikodudan başka bir şey değildir
Burada ilki, özellikle, ilk olarak İbnü’l-Arabî tarafından formüle edilen, Allah’ın çeşitli tecellilerinden başka hiçbir şeyin olmadığını ifade eden vahdet-i vücûd veya “varlığın birliği” fikriyle ilgilidir. Burada Fuzuli, formülde Allah yerine “aşk” kelimesini kullanır ama etkisi aynıdır.
Fuzuli’nin aşk fikrini en kapsamlı şekilde ele alışı, Leyla ile Mecnun’un klasik Arap aşk hikâyesini konu alan 1 mesnevî olan Dâstân-ı Leylî vü Mecnun adlı uzun şiirindedir. Fuzuli, hikâyesinde deli âşık Mecnun’un sevgilisi Leyla’dan ayrılığının acısına odaklanır. Acıyı aşkın özü olarak görür.
Fuzûlî’nin eserinde aşk ıstırabının nihai değeri, İslam geleneğinde Allah’ın 99 isminden biri olan “Hakk”a ( el – Hakk) yaklaşmaya yardım etmesinde yatmaktadır.
Fuzuli Eserleri
Azerbaycan Türkçesinde çalışmaları
Dîvân
Beng ü Bâde
Hadîkat üs-Süedâ
Dâstân-ı Leylî vü Mecnûn
Risâle-i Muammeyât
Şikâyetnâme
Farsça çalışmaları
Dîvân
Anîs ol-qalb
Haft Jâm
Rend va Zâhed
Resâle-e Muammeyât
Sehhat o Ma’ruz
Arapça çalışmaları
Dīwān
Maṭla’ ul-I’tiqādi
Sütçü İmam Kimdir? Merak ediyorsanız tıklayın.
Animonik kanalının “10 Dakikada Fuzuli” videosunu izlemek için tıklayın.